"" Araması Sonuçları
T.c
T.C
OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ
T.c
T.C
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
EKONOMETRİ ANA BİLİM DALI
Yapay Zeka 1
Yapay Zeka 1
Bu ay Bilim-teknik dergisine de kapak olan son günlerin popüler konusu “yapay zeka” uzerinde duracağız.
Enerji
ENERJİ
Enerjinin Önemi:
Bilindiği üzere yere düşen bir yumurta kırılıp parçalanır.Ama parçalanmış bir yumur-tanın kendiliğinden derlenip toparlanarak eski haline döndüğü görülemez.Bu ikinci olay tersinirdir ve aslında fizik yasaları bu olaya engel değildir.Fakat gerçekleşme olasılığı o kadar düşüktür ki hiçbir insanın böyle bir olaya tanık alamamaktadır.Kırık bir yumurta atomlarına ya da moleküllerine varıncaya kadar parçalanmış dahi olsa,dış etkenler aracılığıyla eski haline getirilebilmesi için gerekli malzeme kırık döküklerde var olduğuna göre,söz konusu dış etkenler enerjiye indirgenebilir.Milyonlarca tavuk her gün bünyesinde barındırdığı atomlarla molekülleri,yumurtalığında bir araya getirip,besin maddelerinden sağladıkları enerjiyle yumurtalığında bir araya getirip sağlam birer yumurtaya dönüştürü-yor.
Radyoaktiflik
RADYOAKTİFLİK
Radyoaktiflik
Kendiliğinden ışıma yapabilen maddeler radyoaktif maddelerdir. Radyoaktiflik çekirdek yapısıyla ilişkilidir. Radyoaktif bir atom hangi bileşiğin yapısına girerse , o bileşiği radyoaktif yapar.
Nükleer Enerji Dünyada Nerede?
Nükleer Enerji Dünyada Nerede?
İşletmede olan santralların sayısı 442 adet
Bilgisayar Çağında Kütüphane Hizmetleri Ve Enformasyon Mesleği
BİLGİSAYAR ÇAĞINDA KÜTÜPHANE HİZMETLERİ VE ENFORMASYON MESLEĞİ
SUNUM PLANI
İsa Eşme: İsterseniz Önce Türkiyenin Eğitim Haritasının Genel Bir Sınırını
İsa Eşme: İsterseniz önce Türkiyenin eğitim haritasının genel bir sınırını çizelim. Bugün Türkiyede yeni eğitim-öğretim yılına girerken 19 milyon civarında öğrencimiz var. Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğunun toplamı biliyorsunuz bu sayının altındadır. Bu kadar büyük bir genç nüfusa sahip olmak hem bir şanstır, hem de bazı zorluklar getirir. 19 milyon gencin takriben yüzde 60ı ilköğretimde, yüzde 1i okul öncesinde, yüzde 8-9u yüksek öğretimde, yüzde 18i yaygın öğretimde, yüzde 8i klasik lise eğitiminde, yüzde 5i de meslek eğitiminde. Cumhuriyetten bugüne kadar eğitimde yaşadığımız süreci şöyle genel olarak inceleyecek olursak; bizim okul öncesi dediğimiz öğrenci sayımız 49 kat artmış, ilköğretimdeki öğrenci sayımız 28 kat artmış, ortaöğretimdeki öğrenci sayımız ise 608 kat artmış. Ama mekanlarda aynı oranda artış yok. Örneğin ortaöğretimde 608 kat artan öğrenci sayısına karşılık okul ve derslik sayısı 40 kat artmış. Bakın hemen burada çarpıklığı görüyoruz.. Öğrenci sayısı ile derslik sayısı aynı oranda olmayınca, bu da tabii doğrudan doğruya eğitimde kaliteye yansıyor. Eğitimde bir başka konumuz ise, finansman sorunu. Cumhuriyetin ilk yıllarında tüm olumsuz koşullara rağmen Atatürkün isteğiyle eğitim ön planda yer almıştır. Atatürk eğitimi o kadar birinci tercih haline getirmiştir ki , Cumhuriyetin ilk yıllarındaki köy enstitüleri dediğimiz kurumlardaki eğitim koşulları bugünkü ile kıyaslanmayacak kadar pozitif yönleri olan uygulamalardı. O koşullarda köy enstitülerinde, köyden gelen çocuklarımıza piyano verilebilmişti. Hasan Ali Yücel bu çocuklara dünya klasikleri okutmuştu. Sonuç olarak bunlar arasından çok ünlü yazarlar çıkabilmiştir. Bunlar hep eğitimde 50-100 yıl sonrasını görebilen,vizyon gerektiren uygulamalardı. İşte özellikle 1946 yılından sonra cumhuriyetin eğitim atağında böylesine azalma görüyoruz ve sonuçta bugünkü noktaya geliyoruz. Bugünkü noktada bana göre en çok rahatsız eden durum; ortaöğretimdeki çocuklarımızın zamanında yönlendirilememesi nedeniyle herkesin üniversite önüne yığılması sorunudur. Ben şöyle bir benzetme yapıyorum, biz bugünkü uygulamamızla çocuklarımızı adeta otobüslere bindiriyoruz, otobüslerin pencerelerini kapatıyoruz, onların ellerine birer test kitabı veriyoruz ve bilinmeyen bir yere doğru onları götürüyoruz. Tam üniversite kapısına getiriyoruz diyoruz ki Her 100 öğrencinin ancak 10-11i içeri girsin, kalanı geri dönsün. Tabii böyle sınava odaklı hale gelen bir eğitim, ezberci eğitime yöneliyor, ezberci eğitim de bu sefer eğitimin hedeflerine ulaşmamızı engelliyor. Bugün sokağa çıktığımızda 10 gençle söyleşi yapsak, birtakım çarpıklıkları görebiliriz. Ne yapıyor gençler? Biran önce köşe dönmek istiyor ve yurt dışına gitmek istiyor. Eğitimde bir finansman sorunu var. Bakınız Milli Eğitimin bir bütçesi var, bu bütçeden söz etmekle eğitime ne kadar para aktardığımızı ortaya koymak istiyorum. 1990 yılında eğitime ayrılan pay 13.21miş, 5 yıl sonra 10a inmiş. Bugün ise 6,6ya inmiş. Yani giderek düşen bir rakam zinciriyle karşı karşıya bulunuyoruz. Başka ülkelerle karşılaştırdığımızda daha ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Eğitimde öğrenci başına yapılan yıllık harcamayla ilgili istatistik rakamlarına göre, Avrupa Birliği ortalaması 3 bin 850 dolar, Yunanistanda 2 bin 368 dolar, Tunusta 891 dolar, Zimbabwede 768 dolar. Biz şu anda Zimbabweden de az para ayırabiliyoruz eğitime. Bu tabii siyasi iktidarın tercihidir. Devlet, eğitime bazı sorunlar nedeniyle fazla pay ayıramıyor. Peki sokaktaki yurttaşımız ya da ortalama bir Türk ailesi eğitime ne kadar para ayırıyor? Orada da iyi rakamlar çıkmıyor karşımıza. Önümde Devlet İstatistik Enstitüsünün hane halkı araştırmaları diye verileri var: Ortalama bir Türk ailesi aylık gelirinde gıdaya yüzde 30 ayırıyor, konuta yüzde 23, eşyaya yüzde 9, giyime 8.9, ulaşıma 8.8, sağlığa 2.6, eğlenceye 2.3, eğitime 1.4. En son eğitim geliyor. Yani sonuç olarak eğitimin önemini belki yeteri kadar algılayamadığımız için devletimiz de, Türk ailesi de eğitime yeteri kadar kaynak ayıramıyor. Bu da tabii eğitime yansıyor. Nasıl yansıyor? Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde biliyorsunuz bir derslikteki öğrenci sayısı 20-25 civarında, Türkiyede ise 50 civarında. Bunlar büyük rakamlar. Çünkü sınıf mevcutları eğitim kalitesine çok etki eder. Eğer biz bir sınıfa 70 kişiyi, 80 kişiyi, 50 kişiyi doldurursak öğrenci merkezli eğitim, yani öğrencinin eğitimde aktif olduğu uygulamayı başaramayız.
Temel Bilgisayar Eğitimi
TEMEL BİLGİSAYAR EĞİTİMİ
BİLGİ TEKNOLOJİSİ TEMEL KAVRAMLARI
Bilgisayar : bir tür elektronik alettir. Bilgisayar Donanım ve Yazılım olmak üzere iki bölümden oluşur;.
Deney 1-a Birleşik Devrelerde Direnç, Akım Ve Voltaj
DENEY 1-A BİRLEŞİK DEVRELERDE DİRENÇ, AKIM VE VOLTAJ
Deneyin Amacı:
Birleşik devrede direnç, voltaj ve akımın hesaplanması ve ölçülmesi.